2 Haziran 2010 Çarşamba

Kaybolmak

Bu bir başarı hikayesi değil arkadaşlar bu bir kaybediş hikayesi.. Bu hikaye mutlu sonla bitmedi, bitmiyecek de.. Zaten bir düşünün hayatınızda kaç şey mutlu sonla bitti ki, hep eksik birşeyler oldu değil mi? Evet demeseniz de ben sessizliğinizden kendi sessizliğimden anladım.. Sizde benim gibisiniz işte mutlu son hayal edip yanından bile gecemeyenlerdensiniz..
Hadi konudan sapmayalım başlığa geri dönelim, ne demiştik "kayboluş" neyden, kimden, niçin,nasıl aklınıza gelen bütün soru zarflarını kullanın bana bende tek tek cevap veriyim ama asıl noktayı kacırmayalım aslında bütün cevaplar aynı değil mi ? Bir insan kaybolduysa bunun altında yatan gercek hayal kırıkları değil midir?
Siz hiç kayboldunuz mu? Gülerken göz yaşı döktünüz mü? Yada gökyüzüne baktığınızda yıldızları değil de sadece kendi yıldızını gördünüz mü? Ben artık yıldızımı göremiyorum , ben artık gök yüzüne bakmaya korkuyorum, ben artık yağmurda toprak kokusunu koklayamıyorum, güneşin doğusu yada batışı artık bir anlam ifade etmiyor..
Kayboluş dedim ya işte kaybettiklerim bunlar.
Durun durun hikaye daha bitmedi aslında kaybolan birşey yok bu saydıklarım gecici bir süre servis dışı yada kullanılamıyor yada saklandılar benden.. Sizde farkındasınız bende farkındayım dünya tek bir kişi etrafında dönmedi dönmez. O yüzden ne diyoruz bugun sessiz kalır kayboluruz yarın volkan olur patlar alev alev yakar yanarız..
Her ne kadar mutlu sonla olmasada umutlu bir sonla bitirdim yazımı :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder